Site Arama

20120316

Telekinezi (Psikokinezi)


Telekinezi, parapsikoloji bilim dalının incelediği önemli bir psişik güçtür. Telekinezi, düşünce gücünü yoğunlaştırarak canlı veya cansız maddeler üzerinde etkiler yapılabilmesi gücüne denir. Kelime anlamı olarak, tele; uzak, uzaktan anlamına gelen yunanca bir sözcüktür. Kinezi ise hareket demektir. Yani kelime anlamı olarak uzaktan hareket anlamını gelir.

Telekinezi, psişik kökenli düşünce enerjisidir. Günümüz parapsikoloji bilim dalında etkileri elektronik aletlerle ölçülmüş ve bu enerjinin varlığı kabul edilmiştir. Birçok bilim adamı bu enerjiyi günlük zamanlarda kullandığımızı kanıtlamışlardır. Şans eseri dediğimiz olaylardan çoğu telekinezinin eseridir ve bu gücü ister istemez kullanırız. Amerikalı ünlü parapsikolog Rex Stanford bu enerji üzerinde deneyler yapmış ve günlük hayatta kullandığımızı kanıtlamıştır. Buna en basit örnek zardaki istediğimiz numaranın gelmesidir.

Bu çalışmalar sırasında Duke üniversitesinde bu gücü olumlu etkileyen bir etken bulunmuştur. Bu da konsantrasyonun serbest bırakılmasıdır. Yani bir zarda istenilen numaranın gelmesi için önce yoğun bir istek ve konsantrasyon, daha sonra da zarlar bırakıldığı anda bu konsantrasyon ve isteğin kesilmesi gerektiğidir. Bunun önemi Enid Hofffman'nın kitabındaki hikayeyle çok kolay anlatılabilir:

Bir öğrencim başından geçen ilginç bir deneyimini bana şöyle anlatmıştı: Bir kasenin içine su koymuş ve kasenin içinde suyu hareket ettirme egzersizleri yapıyormuş. Düşüncenin serbest bırakılması kısmına kadar alıştırmayı doğru olarak yapmıştı. Suya bakıyor ama herhangi bir hareket olmuyordu. Tam o sırada telefon çalmış. Poflayarak sandalyeden kalkmış. Başarısızlk duygusu içinde telefona bakmış. Telefon görüşmesi bittikten sonra, çalışmasına devam etmek üzere geri döndüğünde kasedeki suyun bir kısmı dışarıya sıçrayıp masaya yayılmış vaziyetteymiş. Burada olan nedir? Deneyci telefona cevap vermek için kalktığında, dikkati başka tarafa yönlenmiş ve suyu hareket ettirme arzusunu serbest bırakmış.

Stanford dualarında telekinezi yasasına dayandığını fark etmiştir. Duaların gerçekleşmesinde, dua eden kişinin yoğun konsantrasyon içinde düşünce enerjisini yoğunlaştırıp, göndermesiyle telekinetik etkisi söz konusudur. Tabi ki dua olgusu başlı başına tartışılabilecek, derin bir olgudur.

Bunun yanı sıra kültürümüz ve dinimizde adı geçen nazar olgusunun da temeli telekinezidir. Nazar, bazı kimselerin bakışlarında bulunduğu kabul edilen ve insanlara, özellikle de çocuklara, evcil hayvanlara ve bazı eşyalara zarar verdiğine inanılan kuvvettir. Ve bu da öfkeli, kıskançlık vb. gibi duygularda yolladığız negatif tesirdir. Nazarlıklar ise göze gözle karşı koyma anlamında göz şeklindedir. Ama nazarlıklarda asıl önemli olan yapıldığı maddedir ki yapıldığı madde negatif tesirleri çekici nitelikte olmalıdır.

Telekinezi Deneyleri

İlginç Bir Deney:


7 Nisan 1968 tarihli Moscow Komsomolets gazetesinin Psi Fenomeni başlıklı yazısında, Sovyetlerin ünlü psikokinezi medyumu Bn. Mikhailova' nın ve belki de tüm psikokinezi medyumlarının gerçekleştirdikleri en enteresan deney anlatılmaktadır, bu deney, bilim adamları tarafından filme alınmıştır. Bilim adamları Bn. Mikhailova' nın iki metre kadar ötesinde duran bir cam akvaryumun içerisindeki tuzlu eriyiğin içerisine çiğ bir yumurta kırmışlardı ve Bn. Mikhailova, kameraların ve tanıkların önünde bu yumurtanın beyazını sarısından ayırmış, daha sonra da tekrar bir araya getirmişti. Bu deney literatürlere, o zamana dek yapılmış en enteresan deney olarak geçti.

Yemek Masasında:


Bn. Mikhailova' dan bir ilginç deneyde yemek masasında gerçekleştirilir. Olayın tanıklarından Vadim Marin bu enteresan deneyi şöyle anlatır: ' Bn. Mikhailova yemek masasında oturuyordu ve masanın üstünde, kendisinden belirli bir uzaklıkta bir ekmek parçası duruyordu. O, konsantre olarak, bakışlarını dikkatli bir şekilde bu ekmeğe yöneltti. Bir dakika geçti ve bir dakika daha... Sonra ekmek parçası hareket etmeye başladı. Kesik hareketlerle ilerliyordu. Masanın kenar kesimine yaklaştığında daha düzgün bir şekilde ve hızla yol aldı. Bn. Mikhailova başını eğdi, ağzını açtı ve sanki bir peri masalındaymış ifadesiyle özür dilerim, fakat bunu başka türlü anlatmaya imkân yok, sıçrayarak ağzına girdi. Hipnotize olmuş değildim ve bu olay olduğu gibi filme alınmıştı. '

Sigara Dumanı:

Çek bilim adamı Dr. Zdenek Rewdak, 1968 yılında Moskova'da ki Parapsikoloji Konferansına katılan yazarlardan S. Strander ile L. Schroeder'e, Bn. Mikhailova'nın psikokinezi yeteneğini incelerken yaptıkları değişik bir deneyden bahseder iken şunları anlatmıştır: Bir cam kavanozun iç kısmını sigara dumanı ile doldurduk ve de kavanozu baş aşağı ederek, Bn. Mikhailova' nın önüne koyduk. Bn. Mikhailova, belirli bir uzaklık öteden, sanki katı bir cisimmiş gibi dumanı ortadan ikiye böldü.

Kurbağa ve İnsan Kalbine Hükmetme:


Bn. Mikhailova, Leningrad'da ki bir araştırma esnasında, canlı bir kurbağanın kalp atışını etkileyerek, daha hızlı veya daha yavaş atmasına sebep olmuştur.Bn. Mikhailova, bir keresinde de Kşkucu bir bilim adamına psikokinezi yeteneğini kanıtlamak amacı ile, bilim adamının kalp atışlarını aşırı derecede hızlandırmıştır. Moskova'da ki Tıp Enstitündeki bu deney altı doktorun gözleri önünde cereyan etmiştir ve doktorun kalp atışları o kadar hızlanmış ki, bayılarak yere düşmüş. Daha sonra da doktor, bu deneyin, işin içerisinde olağandışı güçlerin bulunduğuna dair kendisini ikna ettiğini belirtmiştir.

Derlenen Telekinezi Alıştırmaları:

Yöntem 1: Yanan bir mumu nefesinizden etkilenmeyecek bir uzaklıkta masanızın üstüne koyun.Odanızda alevi etkileyebilecek hava akımının bulunmadığından emin olunuz.Kapı ve pencereleri kapatın.Mum alevi düz olarak yanmalıdır.

Mumun karşısına geçin ve oturun.Aleve konsantre olun.Kendinizi sıkmadan ve kesinlikle zorlamadan aleve bakışlarınızı yönlendirin.Düşüncelerinizi sadece alev üzerinde yapacağınız değişikliğe sabitleyin.Yoğunlaşın. Alevin sağa, sola ya da geriye doğru yatmaya başladığını düşünün. Bunu isteyin. Konsantrasyonunuzu mümkün olduğunca uzatın. Konsantrasyonunuz bozulursa tekrar kendinizi yapacağınız çalışmaya yönlendirin. Sadece isteğinize konsantre olun. Gözlerinizi kırpabilirsiniz. Enerjinizi bu işe yoğunlaştırırken, gözünüzün önünde alevin eğildiğini imajine ederek canlandırabilirsiniz. Unutmayın ki konsantrasyon çaba değildir. konsantrasyon yoğunlaşmış dikkattir. Bu inceliklere çalışmanız sırasında önem veriniz. Her türlü çaba fiziksel olarak gerginlik yaratır. Ve her şeyden önemlisi enerjinizi serbest bırakmanızı engeller.

Düşünce enerjinizi alevin bükülmesi için konsantre ettikten bir süre sonra serbest bırakın. Çalışmanızın en önemli noktası işte bu andır. Sonra tekrar konsantrasyonunuza devam ediniz. Ve birkaç dakika sonra tekrar serbest bırakınız. İşte tam bu anlarda alevinizin büküldüğüne şahit olabilirsiniz.

Yanan bir mumu nefesinizden etkilenmeyecek bir uzaklıkta masanızın üstüne koyun. Odanızda alevi etkileyebilecek hava akımının bulunmadığından emin olunuz. Kapı ve pencereleri kapatın. Mum alevi düz olarak yanmalıdır. (Bu alıştırmada mum yerine sigara dumanı kullanabilirsiniz. Eğer uzun bir kamıştan, bardağın içine yavaş yavaş ağızdaki sigara dumanını üfleseniz, bardağın dibinde bir duman birikintisi oluşturabilirsiniz. Bardağın üstüne hava akimini kesen bir fincan tabağı da kapatırsanız, duman orda birkaç dakika kalır.)

Yöntem 2: Bir kâseye üçte ikisi dolacak şekilde su koyunuz. Suyun üstünde bir parmak kalınlığında, yüzeyi kaplayacak şekilde zeytinyağı dökünüz. Bir dikiş iğnesi alarak her iki ucundan kibritlere batırınız. Yavaşça iğnenizi zeytinyağının üzerine bırakınız. Böylelikle her iki ucu kibrite batırılmış iğneniz rahatlıkla yüzecektir.

Zeytinyağının üzerinde hareketsiz duran iğnenize konsantre olun. İğnenizin yavaş yavaş hareket etmesini isteyin. Bunu zihninizde iyice canlandırın. Sonra düşüncelerinizi ve konsantrasyonunuzu serbest bırakın. Ve gelişmeleri hiçbir şey düşünmeden kayıtsızca gözleyiniz.

Not: Bu yöntemleri havada asılı bir sarkaç, bir kalem vb. gibi şeyler üzerinde deneyin. Ayrıca grup şeklinde yapılması bu etkiyi daha da güçlendirin ve yeni başlayanlar için daha iyidir. Böylelikle ortak bir aura oluşturup bu alıştırmalarda daha iyi sonuç alabilirsiniz.

TELEKİNEZİ İLE YAPABİLECEKLERİNİZ


1) Cisimleri oynatmak

Magazinlerinizi, gazetelerinizi, bardaklarınızı vs.

2) Cisimlerin şeklini değiştirebilmek

Kaşık, çatal, anahtar vs.

3) Psişik enerji topları

Bunlar insan enerjisi ile oluşan enerji toplarıdır. Onları oluşturup fırlatabilirsiniz.


Eğer ilerlediyseniz;


Pencereleri açıp kapayabilir, kapıları kitleyip ve de ışıkları açıp kapayabilirsiniz.

1) CİSİMLE BİR OLMAK
Şimdi bir mum yakın. Rüzgarsız bir ortamda olun ve mum ışığı ile özdeşleşin. O an sadece siz varsınız. Mum ile birliktesiniz. Gözlerinizi mum ateşine odaklayın(Gözlerinizi kırpabilirsiniz). Mum ateşini sizin ekstra bir uzuvunuz olduğunu ve onu kolunuzu veya bacağınızı oynatabildiğiniz gibi oynatabildiğinizi hayal edin. Düşünmeye devam edin... Ne zaman ki onu kendinizin bir parçası olarak kabul ettiniz, ateşi istediğiniz gibi oynatmaya çalışın! Bu egzersizi 5-10 dakika yapın ve sonra mumu söndürün.

(Not: Bu deney küçük bir kağıt parçası gibi hafif cisimleri oynatma amaçlı olarak da denenebilir.)

2) BALON VE ENERJİ TOPLARI


Bu daha ileri bir kademedir. Enerji topları cisimleri oynatabildikten sonra denenmelidir. Sürtünmesiz bir yüzeye balonunuzu şişirdikten sonra koyuyorsunuz. Sonra iki elinizi birleştirip, avucunuza enerji yolladığınızı düşünüyorsunuz. Nefes alıyorsunuz ve nefesi verirken avuçlarınıza doğru gittiğini düşünüyorsunuz ve oluştuğunu hissettiğiniz enerji birikimini elinizden balona doğru yönlendirip, balonu itmeye çalışıyorsunuz.


3) GÖRÜNTÜLEŞTİRME


Adım 1:

Vücudunuzun enerji ile doldurun.

Adım 2:


Önünüze bir kağıt parçası veya bir taş koyun.

Adım 3:


Gözlerinizi taşa odaklandırın.

Adım 4:

Şimdi gözlerinizi kapatın ve taşın-kağıdın görüntüsünü gözleriniz kapalıyken hayalinizde canlandırmaya(görüntüleştirmeye) çalışın.

Adım 5:

Sonra enerjinizin o cismin etrafında dolandığını hissedin.

Adım 6:

Cismi sırasıyla sola, sağa, geriye, öne ve daha da ileri ittiğinizi düşünün.

Adım 7:

Şimdi gözlerinizi açın.

Eğer bir sonuç alamıyorsanız 6. adımı sürekli tekrarlayın.

4) TÜNEL

Küçük bir cisim seçin. Ayrıca hafif olsun. Küçük bir yüzük veya hafif bir metal parçası.

Kafanızı boşaltın. Rahatlayın ve sizi etkileyen tüm negatif şeylere gülün. Yok olduklarını göreceksiniz. Konsantre olun.

Cisimle kendi aranızda bir tünel kurun. Bunu hayalinizce canlandırın. Sadece o cismi görün. O cisim dışında her şey o tünelin dışında. Sadece o ve siz!


Şimdi düşünce gücünüzün ellerini o cisme yönlendirin ve onu ittiğinizi düşünün.

Hemen olacak diye bir şey tabii ki yok. Ümidinizi kaybetmeyin!


PSİŞİK ENERJİ TOPLARI YAPABİLMEK


BAŞLANGIÇ


Enerji topları yaratabilmek, vücut enerjini şekillendirebilmekle ilgili bir şeydir. Bazı durumlarda, bu cisimleri oynatabilmekten daha kolaydır.

==> ALIŞTIRMA 1

Ellerinizi önünüze doğru getirin ve avuç içleriniz yukarı gelecek şekilde durdurun. Gözlerinizi kapayın ve rahatlayın. Avuç içleriniz arasındaki boşlukta oluşan enerji topuna yoğunlaşın. Sürekli bu enerji topunu güçlendirdiğinizi ve daha da büyüttüğünüzü hissetmeye çalışın. Bunun elinizdeki magnetizmanizdan ve üçüncü gözünüzle ilgili bir bağ olduğunu unutmayın.

==> ALIŞTIRMA 2



Ellerinizi yuvarlak bir şey tutar gibi yapın ve gözlerinizi kapatın. Kol kasınızı sıkın ve ordaki enerjinin ellerinize aktığını düşünün. Bu enerjinin bir enerji topunu oluşturacağına inanın. Eğer ellerinizdeki titreşimi hissediyorsanız gerçekten çok iyi! Şimdi hissettiğiniz şeyi bir şeye doğru fırlatın ve ne olduğunu görün!

KAVANOZ YÖNTEMİ

İhtiyaçlar:

Bir kavanoz(kapağıyla beraber)

Bir pinpon topu

Bir ip

Bir dikiş iğnesi

Bir Soloteyp

Yapımı:


Kavanozun kapağını açıyorsunuz. Dikiş iğnesini alıp deliğinden kavanozun boyunun 4'te 3'ü kadar bir ip geçiriyorsunuz ve iğnenin ucunu pinpon topunu bırakmayacak şekilde pinpon topuna batırıyorsunuz. Sonra iğneye geçirilmiş ipin ucunu kavanoz kapağının kapanınca içeriye bakan yüzeyinin ortasına yapıştırıyorsunuz. Ve son olarak kapağı kapatıyorsunuz. Karşınızda kavanozun tabanına, sağına ve soluna deymeden tam olarak ortasından iple asılmış duran bir pinpon topu var.
Kullanımı:

Bu aleti düz bir yere koyuyorsunuz ve aranızda 1,5-2 karış olacak şekilde bu kavanoza yaklaşıyorsunuz. Lütfen dirseklerinizi kavanozu koyduğunuz yere koymayınız. Ve size anlattığım yöntemlerden birini deniyorsunuz. Yani enerjinizle kavanozun içinde asılı duran pinpon topunu oynatmaya çalışıyorsunuz. Benim en sevdiğim ve az da olsa ilerleyebildiğim yöntem budur.

MANTAR VE SU YÖNTEMİ

İhtiyaçlar:

Üstü açık bir kap

Bir şişe mantarı

Su

Yapımı:

Üstü açık kabınızı alıp içine su dolduruyorsunuz ve içine şişe mantarınızı koyuyorsunuz.

Kullanımı:
Amacınız her zamanki gibi şişe mantarını düşünce gücünüzle oynatabilmek.

PUSULA YÖNTEMİ
İhtiyaçlar:

1 pusula

Kullanımı:

Bu yöntemdeki tek sorun, yanınızda bir insanın daha olması gerekiyor. Gözlerinizi kapatıp pusulanın ibresini düşünce gücünüzle değiştirmeye çalışıyorsunuz. Arkadaşınız da size bunu rapor ediyor. Bu yöntem paranormalite bilginleri tarafından en basit yöntem olarak düşünülmektedir.

NOT: Pusulanın ibresinin nereyi gösterdiği önemli değil.


Neden TELEKİNEZİ yeteneğimi kullanamıyorum?

1) Enerjini yönlendirememekteki neden insanların duygularıdır. Örneğin stres. Stres ilerlemenizi ve düşüncelerinizi tamamen etkisi altına alır.

2) Öncelikle şunu bilmeliyiz ki bunun hiç bir zararı yoktur. Sinirsel ağ bu özelliğe zemin yaratır. Suçluluk, korku, güvensizlik ve yargılama duyguları bu olayı önlemeye yeter de artar. Enerji akımınızı keser! Öncelikle bu olayın gerçek olduğuna kesinlikle inanmanız gerekiyor.

3) Kafanıza takmayın, rahatlayın! Bu güzel özelliğinizi düşünün. Bu bir yarış değil sadece bir test.

4) Önyargılı olmayın. Sürekli kendinizi niye yapamıyorum diye sıkmayın.

5) Düş kırıklığına uğramayın ve kendinize kızmayı bırakın. Eğlenin!

6) Bur da başarısızlığa uğramanız sizin kim olduğunuzu göstermez. Sadece cismin oynamadığını gösterir. O KADAR!


Telekinezi aslında nedir ?


İlerde size teknikleri anlatacağım ama günümüzün sorunlarını inceleyelim. Sıkılmayacaksınız.

Avatar gibi çizgi dizilerin çıkmasından sonra, bazı psişiklerin(!) coşmasından sonra bir delilik sardı etrafı. Şarlatanlık. Neler neler gördüm. Artık bir bakışta anlıyorum. Bu duruma üzülüyorum. Birşey yapmak istiyorum. İnsanların gerçekten öğrenmeye niyeti varsa buyursun, yardımcı olmaya çalışırım ama ben böyle büküyücüyüm, böyle masterim olmuyor.

Evet başlayalım. Bu örneklere.

1. Evdeydim, korkuyordum(guduuğ). Her taraf karanlıktı. O anda içimden enerji geçti. (wow koçum) sonra birden bir yaratık çıktı (ee) içimdeki enerji patladı ve yaratık yok oldu (kangırcileyşıns)

Birinici örneklerimizden biri budur. Eğer birisi cümleye "çok korktum" diye başlıyorsa (önemli olan sonraki söylenenler) ve akabinde su veya toprak büktüğünü ya da enerji patlattığını söylüyorsa yalandır. Kimse enerji ne bilmeden bunu yapamaz. Eğer tanrı vergisi bir yeteneği yoksa. Eğitimsiz güç, güçten sayılmaz. Kontrol edemezsin. Yönlendiremezsin. Kılıcı keskin yapan eğitimdir. Yoksa kılıç basit bir nesnedir.

Devam edelim.

2. Başlayalı çok olmadı. Biraz su bükebiliyorum ama tam değil(şeker şey), zaman zaman toprak ta büktüğüm oluyor(oy abisinin gülü). Sinirlenince coşuyor bu yeteneklerim.( 548832 34834 34834 ara beni yakışıklı) Sonra mı ? Lala Lala...

Bu arkadaşlarımızın çoğu sahtekar malesef. Örnek birincideki gibi parapsikoji sitelerinin klişelerinden. Giriş cümleleridir bunlar, aslında bu arkadaşlar gerçekten istekli ama girişim etkileyici olsun, kızlar da beni sevsin. Olmaz yavrum. Sitede bunları söylersin evde psi-whell çeviremiyorum diye kendini yersin.

Neyse örneğe gelelim. Başlayalım çok olmamış ama az toprak ev su bükebildiğini idda ediyor. Enerji arttırım ve kontrolu uzun süreçler gerektirir. Statik enerji miktarı 2v den 40v a çıkacak. Öyle kısa süreli çalışmalar la mümkün değil. 38v artacak (nası yapılacağını göstereceğim)

örnek 3.

Evdeydim etrafta ruhlar gezdi, beni de kendinlerine davet ettiler, anannemin kuranını buldum, elimi üstüne koydum sonra melekler geldi.

Bu arkadşalar fantastik kurgucular. Amaçları biri beni övsün, helal desin. Ya da önemli olduğunu kanıtlama ihtiyacı. Bulaşmıyoruz.

Örnek çok ama genel olanlar bunlar. Bizim sitemizde bu arkadaşların yeri olmamalı. Burası FRP sitesi değil. Asgari bilgi ile Azami sonuça ulaşmaya çalışıyoruz. Net üzerinden edinilen bilgilerin niteliği her zaman tam değil. Şimdi Biraz Telekineziye girelim.

Asıl bilgi başlıyor.

Telekinezi

Telekinezi uzaktan eller veya gözlerle maddeyi harekete geçirme sanatı olarak ilk defa Mayalar, İnkalar ve Astekler zamanında keşfedilmiş; Mayalar demiri, İnkalar bakırı, Astekler ise tahtaları uzaktan manyetik enerji akımları ile hareket ettirmişlerdir.

Telekinetik yeteneğin ilk başlangıç noktası manyetizmadır. Manyetizma ilk defa Franz Anton Mesmer tarafından insan fizyolojisine yönelik hastalıkların tedavisinde kullanılmış daha sonra da manyetizma alanı genişleyerek parapsikoloji sahasında insanları etkileme sanatı olaraktan kaşık-çatal bükme şekliyle kendini göstermiştir.

Parapsikoloji literatürüne bakıldığında telekinezi televizyonlarda veya sihirbaz ortamlarında göründüğü gibi kaşık-çatal bükme olayı değildir. Kaşık-çatal bükme olayları sadece şov niteliğinde olup, bu tip şov sihirbazlığı telekinezi olarak kaideye alınamaz.

Telekinezi; insan vücudunda var olan statik enerji akımının, transendental (taşkın) konumu yani 2 volt ile 40 volt elektrik akımına ulaşarak, herhangi bir madde ile sürtünme kuvvetiyle(manyetizma) hareket ettirme veya beyin gücü aracılığıyla bir madde de transformasyon (bozulma-değişme) oluşturarak hal değiştirme olgusuna telekinezi denir. Manyetik-hipnotizmanın kurucusu olan Mesmer insan vücudunun en önemli manyetik alanı olan burun altı ve ellere mıknatıs çubuklar vurarak statik enerji yapısının yarı iletken durumunu telekinetik formulasyona çevirmeyi başarmıştır. Telekinezinin çıkış noktası insan vücudunda biriken statik elektrik enerjisinin yarı iletken olmasıyla, herhangi bir iletken maddeye doğru akışını sağlayarak madde üzerinde voltajı yükseltmesi ve voltajın yükselmesiyle beraber ısı enerjisiyle herhangi bir maddeyi bükme veya eğme olguyla hareket(ivme) kazandırmasıdır.

Telekinezi doğuştan gelen bir yetenek değildir. Telekinezi yeteneği sonradan kazanılan bir yetenek olup belirli çalışma sistemleriyle insan vücudunda yer alan statik enerji akımını 40 volta çevirdiğimizde, enerji noktası olan eller aracılığıyla madde üzerinde manyetik akım oluşturarak istediğiniz maddeyi kolaylıkla bükebilirsiniz. Çatal-bıçak ve madeni paralar 40 voltluk bir statik enerji akımıyla eğilir. İnsan vücudunun yarı iletken olduğu ve statik elektrik ile donatıldığı tüm fizikçiler veya biyologlar tarafından zaten bilinmektedir. Fakat telekinetik olgunun var olması ancak normal mevcudiyette bulunan 2 voltluk statik enerjinin 40 voltta kadar yükseliş şekli olarak manyetik akımla açığa çıkmaktadır. Yada televizyonlara çıkıp çatal-kaşık veya madeni paralar büken şovmenler insanları etkiliye dursun. Televizyonlarda yayınlanan çatal-kaşık bükme olayı sanki doğaüstü bir olaymış gibi ekranlarda lanse edilmesi ve Üri Geller gibi kendi kendisini kandıran şahısların ve o tip programlarla insanlara doğaüstü gibi gözüken aslında hepsinin sihirbazlık ve ilizyon olduğu gerçeğidir. Metafizik gibi hassas ve sistematik aksiyonu bilmeyen Halk yığınlarını kandırmak şov olarak ta olsa kolaydır. Fenomen programında doğaüstü gösteriler yaptığını sanan bazı şovmenlerin ise telepati dedikleri aslında telepati uygulaması değildir.Havas-ezoterizim-kabala ve üç harfliler ile yapılan sihirler metafizik ve parapsikolojiyle alakası yoktur.

Telekinezi tarihsel olgular içerisinde Dinsel olgular içerisinde de yer alır. Kuran-ı kerim de El-keyf süresinde yer alan H.z Zülkarneyn'in( Kendisine Zülkarneyn denilmesi, başının iki yanında iki boynuza benzer çıkıntıların bulunması, dünyanın şark ve garbını dolaşması, başının iki yanının bakırdan olması.)ye'cüc ve me'cüc kavimlerini iki dağ arasında sıkıştırarak, iki dağın arasını demir kütleleriyle kapatması ve üzerine de erimiş bakırı dökerek tunçtan engel koyması olayı da Telekinezi olayıdır. Demir madeninin eğilmesi ve kütlelerinin kaldırılıp iki dağ arasına dökülmesi olayı telekinetik bir olgudur. Parapsikoloji metafiziğin bir konusudur. Parapsikoloji literatüründeki telekinezi olgusu çatal ve kaşık gibi basit fizik kurallarıyla açıklanan olgular gibi maddeleri hareket ettirme olayı değildir. Parapsikolojik yetenekler doğuştan olup ruhsal(spiritüalist) donanımlıdır.

Telekineziyi uygulamadan önce vücuttaki statik elektrik akımını 2 volttan 40 volta yükseltmek gerekir.40 voltluk statik (durağan) elektrik akım gücü, herhangi bir maddeyi hareket ettirmeye yeterlidir. Parapsikolojik aksiyomda statik(durağan) enerjinin, kinetik (hareketli) enerjiye çevrilmesi olasıdır. Fizik kurallarına göre ise; iletken veya yarım iletken bir statik enerjiyi ancak başka bir statik enerji harekete geçirerek kinetik enerjiye dönüştürür. Ya da statik enerji ile kinetik enerji karşılaştığında ortaya çıkacak enerji tekrar kinetik enerjidir. Parapsikoloji, metafizik sistemin pratik aksiyonudur. Metafizik kurallar diyalektiğinde teorik dizilim ve açılımlarla parapsikolojik ilkelerin hareket alanını belirler. Metafizik sistematiği olmadan, parapsikoloji kendi pratiğini ve uygulamalarını açıklamaktan acizdir. Parapsikoloji eylem stratejisini, metafizik disiplinden ve bilimin agnostik bilinemezciliğinden alır. Metafizik uzmanlığı olarak parapsikolojinin önünü ve çalışma sahasını modern ve klasik bilime uygun gelmese de açmıştır. Parapsikolojinin hareket alanı bilim ve teknoloji dünyasında dar'dır. Metafizik uzmanlığı olarak parapsikolojinin yansımaları ve deneysel kanıtları tüm bilimsel ortamlarda açıklanmaktan ve savunmaktan çekinmez. Akademik ve teknik anlamda bilimsel platformlarda ve üniversite konsorsiyumlarında yeni ontoloji boyutunda, çağın geldiği metafizik boyutu tüm felsefi sistemler dâhilinde; dünyanın tüm belli başlı üniversitelerinde okutulmaya başlanacaktır. Modern-klasik bilimin aciz kaldığı ve açıklayamadığı tüm agnostik(bilime göre açıklanamayan olgular) Metafizik uzmanlığı tarafından terminolojik ve metodolojik temellenmeleri yapılarak yeni bir sistem olarak, bilimin ve bilimle uğraşanların ayaklarına getirilmektedir. Metafizikten uzak kalmış bir bilim örgüsü kuşkularını yok sayar. Çağın gelişen metafizik boyutu artık kütüphanelerin tozlu raflarından çıkartılarak yeniden şekillenerek, çağımıza uyarlanacaktır.2013 yılına giriş artık dünya üzerinde metafizik çağı olarak, tüm dünyadaki akademik ve teknik anlamda profesyonel metafizikçiler tarafından metafizik çağı olarak nitelendirilmekte ve kabul edilmektedir.

Türkiye de ve tüm Avrupa ülkeleri 2013 metafizik çağına girerken özeüniversitelerinde ve akademilerinde metafizik ve parapsikoloji dersleri vermeye başlayacaktır. Bilimin son dayandığı yerde; metafizik teoremler ortaya çıkar. Metafizik teoremler, yeni gelişen bilimin yönünü belirler. Metafizik çağına 2013 ten itibaren girerken yeni doğmuş çocuklarda duyu görü, telepati, telekinezi, psikokinezi ve parapsikolojik yetenekler görülecektir. Metafizik çağla beraber ilahi kitaplarda ve sahih hadislerde açıklanan Deccal olayı ortaya çıkacak. Deccal doğaüstü yetenekleriyle insanları etkileyerek kendi saltanatını kuracak ve bu çağın sonunda H.z Mehdinin ve ordusunun ortaya çıkmasıyla dünyada oluşacak kargaşa ve kaos ortamı, Deccalın öldürülmesiyle son bulacaktır. Kaderi dondurulmuş olan H.z İsa (a.s) gelişi de metafizik çağla başlar. H.z İsa gökyüzüne çekilmeden önce doğaüstü yetenekleriyle donatılmış olduğu unutulmamalıdır. Körlerin gözlerini açması, cansız varlıkları Allahın izniyle canlandırması vb doğaüstü mucizeler. Metafizik çağda tüm geçmiş zamanda doğaüstü yetenekler ile donatılmış tüm varlıklar metafizik çağla beraber görülmeye başlanacaktır. Metafizik çağın doğuşu, geçmiş zamanın doğaüstü yetenekler ülkesi olarak bilinen maya takviminde de rastlanmaktadır.


TELEKİNEZİ İÇİN STATİK ELEKTİRİK ARTIRIM YÖNTEMLERİ:

1.Vücudun statik elektrik gücünü 2 volt elektrikten 40 volt elektrik akımına çıkarmak için; 1 kiloluk demir kütlesini yarım litre suyun içine koyarak 20 dakika bekletilir. Sonra demir yüklü olan su içilir.

2.Demir oranı yüksek sebze veya meyveler ile vücudunuzun elektrik oranını yükseltin.

3.Elektromanyetik oranların fazla olduğu ortamlar veya alanlarda bulunarak vücudunuzun elektriklenmesini sağlayın.

4.Bakır tel ile demir teli birbirine bağlayın ve bu telleri sağ ve sol elinize 20 dakika tutun.

5.Demir ve bakıra devamlı elinizle temas edin.

6.Demir ve bakır metallere devamlı ellerinizle dokunarak, sürtün elleriniz alışsın.

7.İki elinizle mıknatıs tutun ve devamlı tuttuğunuz mıknatısa ellerinizi sürtün.

TELEKİNEZİ UYGULA ÇALIŞMALARI

1.Sağ ve sol ellerinizi birbirine 300 defa hızlı bir şekilde sürtün, ellerinizdeki elektriklenmeyi sağlar.

2.Sağ ve sol ellerinizi birbirine 300 defa sürttükten sonra ellerinizi demir veya bakır metallerine sürterek elinizdeki ısı enerjisinin açığa çıkmasını ve hissetmesini sağlayarak hissedin.

3.Önce kâğıttan başlayarak, kâğıdı elinizde biriken statik elektrik enerjisiyle hareket ettirmeyi deneyin.

4.Sessiz ve sakin bir ortamda konsantrasyon ve motivasyon çalışması için; 1 su bardağına su koyun ve bu su dolu bardağa bakarak hiçbir şey düşünmeden 10 dakika bakma çalışması yapın.

5.Konsantrasyonunuza güveniyorsanız adaptasyon için bir metal kaşık ve çatal elinize alın.

6.Elinize iyice aldığınız çatal ve kaşığı iyice inceleyip en hassas ve en denge noktasını zihninizle belirleyin.

7.Elinize aldığınız düz ve sürtünmesi kolay kaşık veya çatalı sağ ve sol elinizle 10 dakika hafif sürtün.

8.Sol elinizle kaşığı ters olarak tutun. Kaşığın tam denge noktasına sol elle tutarken başparmağınızı kaşığın denge noktasının bir altına yerleştirin. Sonra sağ elin başparmağıyla da kaşığın denge noktasının tam üstünü 300 defa başparmağınızla sürtün.

9.Kaşığın sürtünmeden dolayı ısındığını ve elinizin ısındığını hissedeceksiniz.

10.Ellerinizin ve parmağınızın ısı enerjisiyle yavaş yavaş kaşığın denge noktasından eğildiğini hissedecek ve göreceksiniz.

11.Kaşığın denge noktasındaki sürtünme çalışmalarını devamlı yaparsanız ellerinizin metallere alıştığını göreceksiniz.

12.Daha çok pratik yaparak metal eğmede yada hareket ettirmede pratiğinizin artığını hissettikçe moraliteniz daha çok yükselecektir.

13.Telekinezi çalışmalarından asla yılmayın boş zamanlarınızda bol bol alıştırma yapın.

14. Telekinezi çalışması yoğunlaşma ve sabır işidir.

15.Telekinezi çalışmalarınızda eller ile yaptığınız çalışmalar artıkça beyin gücünüzü de kullanmayı geliştireceksiniz.

16.Bir süre sonra vücudunuzun statik elektrik voltajı artıkça, beyin gücüyle de telekinezik açıdan kontrol edebileceğini göreceksiniz.

17.Unutmayın telekinezi doğuştan gelen bir yetenek değildir.Telekinezi yapabilen insanlar bu işlere yıllarını vermişlerdir.

Teknik çalışmalarından ötürü Gökhan Hani'ye teşekkürler. Metafizik Uzmanı olan.


Telekinezide Hangi Enerjiyi Kullanırız?

Telekinezi , düşünce gücü ile maddeye uzaktan etki demektir. Bu hemen hemen her ilgili sitede bulabileceğiniz genel bir tanımdır. Fakat bu tanımda altın değerinde bir nokta vardır. “ Düşünce gücü ile “ . Öncelikle düşünce ve enerji yani güç arasındaki baglantıyı tanımlamalar eşliğinde sıra ile çözümleyelim.

Düşünce ve Beyin


Beyin, kafatası kemiklerimiz içinde bulunan, merkezi sinir sistemimizin temelini olusturan, yüzeyi 2000-2100 cm2 arasında değişen algılama organımızdır. Beyinin calısma sistemine baktıgınızda, çalıştıkca yorulan bir bilgisayardan farksızdır. İçerden veya dısardan gelen düşünce öbekleri burda anlam kazanmaktadır. Örnegin ; elimizi kaldırmak istediğimizde, kaldırma düşüncesi beynimize 10010110 gibi bir kod ile iletilir. Beyin bu kodu algılar ve ilgili organa “ Kaldırma “ emri olarak iletir. Aynı sekilde bize bir seyler hissettiren bir tabloya baktığızda beynimize ilgili duygu olarak ileti gelir ve beyin bunu düşüncenin cıkıs noktasına 01100100 gibi bir kod ile iletir. Peki ya düşüncenin cıkıs kaynagı neresidir?

Düşünce veya düşünme eylemi insanın benliğinde yani ruhunda gercekleşmektedir.Tüm bu durumlardan dolayı beyin, tam anlamıyla bir dönüştürücü görevi görmektedir.

Einstein’ın Rölativite Teoremindeki Kütle Ve Enerjinin Eşdeğerliği


Fizikte bize ögretilen iki kural vardır. Kütle ve enerji korunumu. Fakat Einstein’ın Rölativite teorisine göre kütle, enerjinin yogunlasmıs bir halidir. ( E=mc2 ) Yani enerjide aslında bir kütleye sahiptir. Burada önemli bir noktada çok az bir kütlenin çok yüksek miktarda enerjiye eşdeğer olmasıdır. Bir maddenin tüm kütlesi enerjiye dönüştürülebilirse elde edilen enerji E=mc2 ile bulunur. Bu formüle göre 1 gram kütledeki enerji 1000watt'lık ampulü 2850 yıl yakar. Bu aynı zamanda 2000 ton yakılmasından elde edilecek enerjiye denk gelir. ( Atom ve hidrojen bombasının çalışma prensibi )

Einstein’ın yine Rölativite Teoremine göre enerji atomun en kücük yapı tası olan quantların titreşimidir. Evrendeki her sey bu quantların farklı titreşimlerinin yogunlası sonucu olusmaktadır. Bu titreşim ve titreşimler toplulugu kendisinden zayıf olan titreşimleri etkileyeceği gibi, kendisinden daha güclü olan titreşimlerdende etkilenebilecektir. ( Yükseltgenebilir-İndirgenebilir ) Transformatörler bu mantık ile calısır. ( Akım gecen bir telde manyetik alan olusur. Bu manyetik alan içersindeki baska bir telde bu alandan etkilenerek üzerinde indiksiyon akımı olusur ve diger telde ters yönde bir akım olusur. )

Nano Teknoloji

Nano Teknoloji hepimizin bildiği gibi kaba tabir ile serbest dolasan atom parcacıklarına bilgi yukleyip bunların düzenli şekilde adeta bir şuur içersinde hareket ve belirli alanlara etki etkisini saglamaktır.

Artık konuyu kavrayabilmek ve düşünebilmek için gerekli olan tanımlamaları yaptık.Şimdi sıra bu ögrendiğimiz bilgiler ışıgında asıl konumuz olan “ Telekinezide hangi enerji kullanılır ? “ sorusuna gecebiliriz.

Arkadaslar, beynimizde gerceklesen her faliyet bir enerji üretir. ( enerjinin tanımını yapmıstık. ) Duygularımızın yönlendirmesi ile olusan düşünce beyinde enerji yükünün olusmasını saglar. ( Titresimlerin Yükseltgenmesi ve İndirgenmesi ) Bu biriken enerjiyi, yönlendirme ile kullanabilriz. ( Nano Teknoloji mantıgı )

Arkadaslar, insanın düşünen kısmının ruh oldugunu daha yazının basında dile getirmiştik.Ruh dediğimiz seyin ise enerji oldugu aşkardır. Enerjinin ise quantların titresimi ve titresim topluluğu oldugunuda söylemiştik.O zaman konunun basında verdiğimiz örnekteki ruhun beyne gönderdiği 10010110 gibi kodlarda anlayacagımız gibi bir enerjidir. Bu sonuc bizler için düşüncenin enerji oldugunun açık bir ispatıdır.

Arkadaslar, uzayda kütlesi ve hacmi olan herseye bizler madde diyoruz. Kütle ise yogunlasmıs enerjidir. Enerji ise quantların titresimidir. Bu bağlamda aslında evrende gördüğümüz hersey buna bizlerde dahiliz , hepimiz sadece titreşimler topluluguyuz. Bu yuzden bir enerji ayrımı yapamıyoruz. Bizler sadece ruhumuzdaki enerji ve cevremizdeki maddelerin enerjilerini ( quant titresimlerini ) düşüncelerimiz veya duygularımız ile yükleyip onların titreşimlerini azaltıyor veya yukseltiyoruz. Uzak dogudaki buna chi enerjisi der müslümanlar nur der baskalarını herhangi birşey. Bu bizim pencereye pencere diyip ingilizlerin pencereye window demesi ile aynı seydir. Unutulmamalıdırki mutlak güc tektir. Tanımlamalar ancak insanların algılaması ve anlaması için yapılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder