Site Arama

20120113

Dem Bu Dem!



Ne var gülbank-i tevhide cevabım bir hu’dan gayri
Hayatına sebep yok (küllü şey’in) bir sudan gayri
Âşık Seyranî

İnsanın “Allah’ım, niye beni de peygamber olarak yaratmadın? O da insan, ben de insanım. O da kulun, ben de kulunum” türü sualleri ve hayıflanmaları boşunadır. Böyle hiçbir maksada erişilemeyeceğinden, bununla kafayı yormak boş bir uğraş, boş bir gayrettir.Şimdi desek ki: “Yarabbi! Resulullah’ı (sav) çok seviyorum. Neden, ama neden ben Fatıma (r.a) olmadım?” Neye yarar? Olur muyuz ki Fatıma?! Veya yine: “Ah! Ah! Niye asrı saadette doğmadım? Niye O’nu (sav) görmedim?” diye dizini dövmenin, gam çekmenin insana bir yararı yoktur. İnsan bu nefeste bulmak zorundadır aradığını... Dün geçmiştir ve yarın da meçhuldür!AN bu an! Gün bugün! Dem bu dem! Aynı biçimde “niye kiminin elinden mürşid tutuyor da kiminden tutmuyor? Biz kul değil miyiz?” demek “niye ben peygamber değilim?” demekle aynıdır. Niye Çin’de doğup budist olduysa “Chong” adlı bir çocuk, niye Afrika’da doğduysa ve animizmi görüp animist olduysa “Gobir”, aynı sebeple Suriye’de doğup müslüman oldu “Hüsamettin”... Ve yine aynı sebepten mürşidi de var onun... Ve aynı sebep hiçbir yerde bir mürşid buldurmadı “Nizamettin”e...Sebep, aynı sebep!Puta tapıcı niye taptıysa puta ve güneşe tapan niye taptıysa hidrojen topuna, ben de aynı sebepten tapıyorum taptığıma! Aynı sebepten buldum bulduğumu ve bulamadım aynı sebepten aradığımı, ama aradım durdum aynı sebeple... Niye küfür var ve hem de iman var?! Niye ben O değilim? Niye bana şu verilmedi? Niye ben seçilmedim? Bu soruların bir tek anlamı vardır: “Ben zıtları cem edemedim!” Zıtları cem eden için öteki - beriki kalmadığından “Niye?” diye bir soru da kalmaz, sanırım.....“Niye?” demeyip mutluluğun formülünü bulmak lazım. Amâk-ı Hayâl’de mutluluğun formülü şöyle ifade edilir:Mutluluk, hayatı olduğu gibi kabul etmektir. (Yaz yazdır, kış kıştır; elma elmadır, armut armuttur - Hakikât)Eskaline rıza göstermektir. (Kendini olduğun gibi kabul etmek ve imkân ölçüsünde gayret etmek - Tarikat)Islahına say etmektir (Hatalarını, yanlışlarını, yamuklarını düzeltmektir - Şeriat)Bu formülü veren kimdir?Sizce kim olabilir?!“Allah (cin ve ins dahil) mahlukatını bir karanlık içinde yarattı. Sonra üzerlerine kendi nurundan serpti. Bu nur, kimlere isabet ettiyse hidayeti buldular, kimlere de isabet etmediyse sapıttılar. Bu sebeple diyorum ki: Kalem, Allah Teâla’nın ilmi hususunda kurumuştur.” Hadis-i Şerif

Meryem ırmak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder